sapan

pazarda da satılmakla birlikte kendi yaptığımız çok sağlam ve güzel olurdu. pazardakilerin çatalı plastik, lastiği güçsüz olur ve kopardı. kendimiz yaparken ağaçtan güzel bir üçgen dal bulur, çakı ile yontardık. dal çok kuru ise olmazdı, kopma riski vardı. bir de çatalın küçük olması daha iyi idi. taşıması ve idaresi (ele gelmesi) kolay olurdu. daha sonra eczaneden damar lastik alma süreci gelirdi. sonra kendire benzeyen ipler ile çatala bağlanır lastiğin öbür ucuna deri, meşin bağlanırdi. bazen çatal ateşte yakılarak sağlamlaştırlır ve güzelleştirilirdi. kesinlikle savaş ve zarar vermek için kullanmaz, belirlediğimiz hedeflere atardık. daha sonra kullancağımız joystiklerdeki , daha da askerde tecrube edeceğimiz tüfeklerdeki el melekesini kazandığımız yerlerdendir.

nostalji ( 14.10.2004 )

evet evet bir çok çocuğun elinde sapan, kuş avladıklarını görür hepsiyle de kavga ederdim. valla bizim oralarda sapanla kuş avlandığı için pek iyi anım yoktur

karakedi ( 24.11.2004 )

biz şişeleri duvara dizer onları vurmaya çalışırdık.ama pişman olduğum şey ise birkeresinde elektrik telinde öpüşen güvercinlerden birtanesini vurmamdı.ne zaman güvercin görsem o talihsiz olay aklıma gelir ve pişmanlık duyarım.

yüksel ( 11.12.2004 )

bana incir ağacı dalından bir sapan yapılmıştı,sağa sola minik taşları fırlatmaktan büyük bir zevk alırdım,en çok bahçemizdeki dedemim beslediği arıların kovanına uzaktan nişan almayı severdim,sonra babam sapanla oynamayı yasaklamıştı bir çocuğun gözü oynarken kör olmuş olduğunu söylemişlerdi bana sapanın zararlı ve tehlikeli bir oyuncak olduğunu söylemişler bu yüzden sapanla oynamayı yasak getirmişlerdi,sapanla oynadığım kısa da olsa bir dönemim olmuştu,sapanla oynamam yasaklandığında pek fazla üzülmemiştim çünkü alternatiflerim çoktu. saygılarımla

harungokyigit ( 01.05.2005 )

evimiz veliefendi hipodromuna yakındı ve dereden atlayıp rahatça girerdik, burda bulunan alçak ağaçlık ve koruluktan çatalları bulurduk bu çatalların en iyisine ay çatallık derdik ve onları ateşte hafifçe yakardık sertleşsin diye, sonra taş gibi olurdu serumlar bağlanır ve son olarak dericilerden aldığımız meşinide bağladıkmı tamam olurdu yalnız serumlar bereli olmamalıydı yoksa kopardı, ve dereye gelen martıları vurmaya çalışırdık, tabiki iyi bir şey değildi yaptığımız...

sahaf ( 26.07.2005 )

benim demircide yaptırılmıs catalı yuvarlak demirden sapanım vardı ama hic kus vurmadım.. en uzaga kim tas atacak yarısması yapardık..

cember ( 27.07.2005 )

birde lastik bulasik eldivenlerinden yapilan basit sapanlar vardi, hic kus vuramadim, iyiki de becerememisim

archmagus ( 14.08.2005 )

genelde bulaşık eldivenleri sapanların oluşumunda bağlayıcılık yapardı.meşini seruma, serumu çatallığa bağlamada büyük rolleri vardı. ve fellik fellik aradığmız argümanlar arasındaydı. şimdiki sebze halinin olduğu yerin karşısındaki yere ki biz oraya arka tepe derdik .kertenkele ve yılan avlamak için kullanırdık. arada gelalara atmışlığmızda vardı. hatta orda bi su kemeri vardı. du kemerinin altına geçer aşşağıdan kertenkeleleri vurur. ve düşmesini izlerdik. enteresan neler yapmışız yaa.

planktonik ( 25.11.2005 )

ben daha çok çevremden etkilendiğim için kuş avlardım.karatavuk vurduğumu hatırlarım.mahallede amma hava yapmıştım.

benyas ( 01.02.2006 )

biz beyazit meydaninda az yaboz vurmadik onlarida bir güzel annelerimizden arakladigimiz sislere gecirip kizartirdik bayrampasa murat mah gülay sokaklilar hüseyin ali sükrü sülo ismail o güvercinler bizleri afetsin

bilo ( 17.04.2006 )