telefon yoktu, varoldugunda da sehir disi konusmak imkansiz gibi biseydi.. herkes mektuplasirdi.. hergun postacinin yolunu beklemek, once zarfin uzerindeki pullari incelemek, sonra heyecanla mektubu acip o cok asina oldugunuz elyazisi ile yazilmis satirlari bir solukta okumak.. sonra bir nefes alip bu sefer agir agir bir kez daha okumak.. ve cevap yazmak.. postaneye gitmek, pul yapistirmak, dikkatle postaya vermek.. ne kadar guzeldi.. elyazisindan o satirlarin mutlu mu-uzgun mu, acele mi-itinayla mi yazilmis oldugunu anlardiniz.. bana cocukken encok rahmetli anneannemden mektup gelirdi.. hala sakliyorum onlari.. degerlerine paha bicemem.. |