günümüzde ben yazlık sahibi olmayı pek sağlıklı bir yatırım olarak görmüyorum,yılın sadece üç ayında yada bir ayında veya onbeş gün oturup kalınacak bir ev bence ölü bir yatırım,artık biz ailece yazlık kavramını hayatımızdan çıkartıp attık,bir evin benim için yazlık ve kışlık kavramı yok,1960 lı ve 1970 li yıllarda yazlık ev kavramı çok revaçta idi,bilmiyorum ama belki de o yıllardan tadını aldığımız için bana artık yazlık ev kavramı çok sıkıcı geliyor,sadece bir ay kalacağım bir ev için diğer aylar bomboş duran bir eve artık para yatırmayı sağlıklı bulmuyorum,ama tabii insanların tercihlerine saygı duyuyorum,60 lı ve 70 li yıllarda dedem,babam,muammer amcam,mustafa amcam hiç unutmuyorum kendi elleri ve kendi alınterleriyle göz nuru el emeği bayramoğlunda bir yazlık ev yapmışlardı,çocuktum ama yaşadıkları zorlukları ve nasıl çalıştıkları çok iyi hatırlıyorum,bayramoğlunun en güzel yıllarıydı 60 lı ve 70 li yıllar,sonra yazlığı sattık,çok güzel bir evdi,dedem altta,bi amcam altta diğer amcamda üstte yanımızda kalıyordu,çok güzel çocukluk anılarımı yaşayıp paylaşmıştım o evde,bugün geriye dönüp baktığımda iyi ki o yılları birlikte yaşamışız diyorum,bütün bir sokakta boydan boyunca hep gökyiğit ailesinin fertlerinin evleri vardı,sokak baştan sona bizim ailemizin sokağıydı,sonra sırasıyla herkes evlerini satıp ayrıldı,o zamanlar ailede çok fazla ayrı gayrılık yoktu,her büyük aile gibi benim ailemde sonradan bozuldu ve aileyi bir araya getirip koruyup kollayacak aileye sahip çıkabilecek yürekli,akıllı ve kompleksiz bir büyük başın olmayışının cezasını binbir parçaya bölünerek ,dağılarak ve küçülerek ödedi şimdi artık ayrı gayrının olduğunu,birlik ve dirliğin olmadığı sadece mazisinde görkemli bir ismi olupta, bugün ise cismi olmayan cismi olmadığı gibi geleceği de olmayan sıradan ve basit bir aileye sahibim bu durum bana hayatım boyunca tamiri mümkün olmayan yaralar açtı elbette,şimdi sadece geçmişteki güzel günleri anıp onlarla avunarak vakit geçiriyorum.
saygılarımla |