sıradan topaç tahtadan olurdu. (plastikler konumuz dışı). küheylan gibi sahibinin becerisine göre vınlayan topaç ise şimşirden yapılırdı. cebine harçlığını koyarsın (tam 75 kuruş), üsküdardan vapurla karşıya geçip tahtakaleye gidersin (annen duysa yüreciğine iner), en iyi ustadan pazarlıkla şimşir bir topaç alır geri dönersin. mahalledeki (selimiye) ayakkabı tamircisi amcaya rica edip şimşir topacının üzerine postal kabarası (darbe karşılayıcı) ve ucuna da ayrı bir kabarayı eğri/egzantrik olarak çaktırırsın. uç kabaranın eğri çakılması topacının oynak olmasını ve ceza dairesi içinden kaçmasını sağlar. ufak tefek cılız bir velet düşünün, şimşir topacı ile her kaytan çektiğinde yerde yatan (yatmalık) tahta topaçları darmadağın ediyor ve şimşir topacı vınlayarak dönüyor. tabii arada bir kaytan boşalır da topaç komşunun camına girerse bu da oyunun riski. |