bağışlayın ama uçurtma denilince aklıma malesef ilk bu uçurtmalar gelmiyor. kafamdan gitmeyen bu oyuncak (ne kadar oyuncak olduğu tartışılır) eşit uzunlukta 3 adet çıtanın birbirlerine bağlanması ile oluşturulan bir iskelet ile yapılırdı. daha sonra bu çıtaların uç kısımlarından bir ip çevreden bağlanır ve bir altıgen oluşturulurdu. sonra kırtasiyeden alınan defter kaplama kağıtları bu iplere katlanarak, uçurtmanın üzerine gelecek ama çıtalara yapışmayacak şekilde 404lenirdi. altıgenin üst tarafı kırmızı alt tarafı lacivert kağıt ile kaplanır, tam merkeze bir yaldız yapıştırıldı. (bağlantı yerini sağlamlaştıran yaldız, sigara pakedinin içinden alındığı için güneşte gelen ışığı da yansıtması sebebi ile aşağıdan parlardı) sonra altıgenin iki ucundan bağlanan ip, tam yaldızın üzerinde bir üçgen şeklini alarak birleştirilir ve oradan itibaren tek başına devam ederek ip kısmını oluştururdu. ip kesinlikle keten ve benzeri bir maddeden olan, bej veya kirli beyaz renginde, bir sopa parçasına çapraz sarılmış adeta bir kapsama alanını belirleyen araçtı. ve uçurtmanın kuyruk kısmı... en şaşalı bölüm. genelde altıgenin alt köşesinden uzatılan ipe, kırmızı ve mavi renkli küçük kağıtlar bağlanır ve rengarenk bir görüntü arzederdi. hatta bazı çocuklar altıgenin çevresine bir sıra daha ip geçirmek suretiyle, kuyruğa taktıkları kağıtların küçüğünü uçurtmaya da takarlar, uçurtma gökyüzünde yeleli bir aslan gibi görünürdü. ve sıra gelirdi uçurtmaya...yaklaşık 20-30 metre ip açılır, en yakın kankanız çıtalardan uçurtmayı kaldırır, siz rüzgarı bekleyerek, var gücünüzle koşmaya başlar, uçurtma yükseldikçe ipi salardınız sanki siz yükseliyormuş gibi...işte küçük kalpleri fetheden özgürlük duygusunun oyuncağa dönüşmüş hali...başka söze ne hacet...::))
|