gönderdiğim yazının sadece giriş kısmı çıkmış.. bir kez daha yazayım filmi... alnında beyaz bir leke olan bir kısrak vardı. galiba bir yarış atıydı ve sakatlanmıştı. sahibi, artık işe yaramaz diye atı satmıştı. zavallı atın başına ondan sonra gelmedik kalmamıştı.. bir de atı satan adamın oğlu vardı ve siyah inciyi pek bir seviyordu. atı bulmak için yollara düşmüştü. ama bir türlü kavuşamıyorlardı bir birlerine.. bazen adam o kadar yaklaşıyordu ki, bir duvarın arkasına baksa görecek. at onu pencereden görüyor, kişniyor, debeleniyor, ama nafile... fark etmiyordu adam.. çok sinir bozucu bir durumdu bu ya... |