hatırlatmak isterim ki o yıllarda muz ve salam-sucuk sakıncalı yiyeceklerdi. bizim örtmen kızardı, "fakir"lerin çocukları görüp imrenmesin diye. ne ince düşüncelermiş. bu yüzden muz ve salam-sucuk bende hep çok lüks yiyecekler izlenimi bırakmışlardır. yıllar sonra muzun fiyatının mesela golden elma ile aynı olduğunu görünce nasıl şaşırmıştım. yine de alıp yurtta arkadaşların önünde yemekten çekinirdim.beslenme çantasının kokusuna büyük (ve rutubetli) bir katkısı olan "elbezi kabı" vardı. anneler tarafından sabun kaplarının içine sabunlu-ıslak büyükçe bir elbezi konarak çantaya atılır, "yemekten sonra ellerini bununla sil emi" diye tembih edilirdi. şimdi kardeşime bakıyorum da böyle dertleri yok, ya kantinden hamburger yiyor, ya da temiz temiz bir topkek bir meyvesuyu ile işi hallediyor. |