heidi, saf ve masum yüzüyle içinde kötülük olmayan, şirin, neşeli bir çocuktu.teyzesi tarafından zorla götürüldüğü büyük şehirde bile dağlarım,dağlarım diyerek ağlamıştı.hatta hasta olup yatağa bile düşmüştü.herkes onun kadar doğayı, insanları sevebilse keşke..büyükbabasının heidi ve peter için ateşte erittiği peynirleri hala unutamam..peter heidinin payını da yerdi hatta..şehirdeyken, kör olan peterin büyükannesine beyaz ekmek götürmek isterdi..yumuşak ve lezzetli oluyor diye..bir de saman yığınından büyükbabası çok güzel bir yatak hazırlamıştı heidi ye büyükbabası..heidi sabahleyin kalkıp küçük penceresini açar gülücükler saçarak derin bir nefes çekerdi,ohh diye..kışın ya peterle kızak kayar,ya da uzun kavak ağaçlarıyla konuşurdu..açlıktan kırılan orman hayvanlarını besler,kuşlara ekmek kırıntısı verirdi..jenerikte şarkıyla beraber heidi salıncakta dağların tepelerine kadar uçuyordu..o lo lo ri oooo.... o lo lo ri oooo...heidi..heidi.. |