bir zamanlar sokaklarda duyduğumuz seslerden biride eskicilere aitti, mahallede oturan semt sakinleri evde eski bir eşyası varsa kapıya çıkar ve eskici ile sıkı bir pazarlığa girişirdi, eskici ise bu işlerde tecrübeli olduğu için eşyasını satmak isteyen mahalle sakinini konu komşusunun gözünün önünde satmak istediği malın değerinin çok düşük ve para etmiyeceğini vurgular ve elinden neredeyse bedavaya alırdı. ve eskicilerin yanı sıra birde hurdacılar vardı, hurdacılar için bir daha konu açmaya gerek yok onuda burada anlatayım, bunlarda değişik şeyler alırdı ve şöyle bağırırlardı; sarı alam, bakır alam,demir,çinko,aliminyum alam hurdaciyeaa diye bağırır ve insanların dikkatini çekmeyi başarırdı,biz çocukluğumuzda bazen harçlığımızı çıkartmak için hurda topladığımız olmuştur, çevremizde bulunan oto tamircilerinden çıkan her türlü parça ve bakır kablo parçalarını toplar hurdacıya satardık, bazen sahilden boş bira şişelerinide toplayıp sattığımız olmuştur, bir ara renkli televizyonlar çıktıktan 5-6 sene sonra hurdacıların arabalarında bozuk siyah-beyaz televizyonları gördüğümde bir tuhaf olmuştum,bir dönem insanların ne zorluklarla aldığı bu televizyonlar şimdi hurdacıların arabalarına düşmüştü ve hurdaya çıkmıştı...
|